Meme Başı Akıntısı Teşhisinde Duktoskopi Önemi

Meme başı akıntılarının teşhisi konulamadığı için hastalık sürüncemede kalıyor. En büyük sıkıntı o. Ben bunca yıldır bu işle uğraşıyorum. Gerdiğim en büyük sıkıntı. Çünkü bana gelen hastaların tamamı, özellikle yıldışından gelen hastaların tamamı 2 yıldır meme başı akıntısı var. Hekime gidiyor, orada bir sürüntü yapıyorlar. Kanser hücresi yoktur deniyor. Akıntı devam ediyor. Hasta huzursuz. Hekime gidiyor. Ultrason çekiliyor, bir şey çıkmıyor. Mamografi çekiliyor, bir şey çıkmıyor. MR çekiliyor, bir şey çıkmıyor. Hekim ne olduğunu bilmediği için bir tedavi planlayamıyor. Hasta sürekli şikayete geçmediği için, devam ettiği için huzursuz oluyor. Dolayısıyla duktoskopinin en büyük önemi burada. Bu tip hastalara biz duktoskopi yaptığımız zaman akıntının nedeninin ne olduğunu süt kanalının içini gözle gördüğümüz için görüp değerlendirebiliyoruz. Hasta çoğu zaman lokal anestezi yaptığımız için hasta da bizle beraber ekrandan izliyor. Aa ne varmış orada diye hastanın da tepkisi oluyor. Bu tip olayları gördüğümüz zaman yani intraduktal papillomlar, meme kanserinin genellikle meme kanserleri süt kanalının içinden kaynaklanır. Hani hiç kitle yapmadan direk süt kanalının içinde meme kanserinin başlangıcı sırasında eğer meme başı akıntısı yapmışsa ve biz duktoskopi yapmışsak bununla birlikte çok erken dönemde meme kanserinin tanısını koyabilmek de mümkün.
Bu şekilde de çok sayıda hastamız var.

İlginizi Çekebilecek Videolar